Faik Sipahioğlu

Sınanmadığın Pazarlamanın Masumu Değilsin...

80 yıl önce, sıcak havayı bir fan yardımıyla dağıtma mantığı üzerine kurulu bir teknoloji keşfedildi. Bu teknolojinin temelleri, New Jersey’deki bir bahçede karnabahar yetiştiren William L. Maxson tarafından atıldı. O yıl, beklenmedik bir şekilde çok fazla ürün elde eden Maxson, mahsul fazlasını ziyan etmek istemedi. Dondurarak sakladığı karnabaharları pişirebileceği bir cihaz icat etti ve ona “Whirlwind Oven” adını verdi.  Burada ürünün elzem bir ihtiyaçtan ortaya çıkması ve pazarda hala yer etmesi de ayrı bir başlık.

Hatta değerli hocamızdan şöyle bir alıntı ile bu dipnotu sonlandıralım.
“H
er şikayet tatmin edilmeyen bir ihtiyacı işaret eder ve bu da belki de yeni bir üründür”.                                     Prof.Dr. F. Müge Arslan 

Bu cihazın çalışma disiplini size de tanıdık geldi mi ? Günümüzdeki Airfryer’ların atası diyebilir miyiz?

Geçmişi bu kadar eskiye dayanan bu cihaz neden en ışıltılı dönemini şimdi yaşıyor ?

Öncelikle, Philips’in ilk Airfryer pazarlama stratejisi cihazın teknolojik özelliklerine ve kolaylığına odaklıydı.. Tüketici de anlam bulmayan bu değer önerileri beklenen ilgiyi göremedi.vv

Ancak, Philips daha sonra cihazın sağlıklı beslenme trendi ile bağlantısına daha fazla vurgu yaparak yeni bir pazarlama stratejisi geliştirdi. Bu strateji, Airfryer’ın sadece kolay ve teknolojik olarak gelişmiş bir cihaz olmadığını, aynı zamanda sağlıklı bir yemek pişirme yöntemi olduğunu vurgulayınca sağlıklı beslenmeyi dilinden düşürmeyen ama bir türlü uygulayamayan insanların ilgisini çekti  :))

Üstelik yemek pişirmeyi de bu kadar kolay hale getirmesiyle önceden o kadar da dikkat çekmeyen bu ürünü bir anda satın almamak için kendine sebep bulamayan insanlarla doldu. 

Aslında tüketicilerin ilgisini çeken önemli faktör sağlıklı beslenme trendine uygunluğuydu ama Philips bunun yanı sıra, cihazın teknik özelliklerini iyileştirerek, kullanıcı deneyimini de iyileştirdi. Örneğin, cihazın farklı boyutlarda modellerini piyasaya sürerek, farklı ihtiyaçları karşılayacak şekilde geniş bir kullanıcı kitlesi oluşturmaya çalıştı.

Yetmezmiş gibi bir de  Airfryer’ın daha sağlıklı olduğu yönde bilimsel araştırmalarla destekleyip bunları tüketicilerle paylaştı. Bu araştırmalar, Airfryer’ın daha az yağda pişirme yöntemi kullanarak, diğer kızartma yöntemlerine göre daha sağlıklı bir seçenek olduğu noktasında yeterince ikna edici..

Tüm bu faktörler, Airfryer’ın yeni pazarlama stratejisi sayesinde daha başarılı bir ürün haline gelmesini sağladı.

Tamam artık şimdi başlığa gelebiliriz… Bu başarılı ürün bize dersi verdi…

Sınanmadığın pazarlamanın masumu değilsin !

Ya da 

Gereksiz gördüğün, beğenmediğin, ilgini çekmeyen bir ürün yoktur. Doğru pazarlamaya maruz kalırsan satın alırsın 🙂 

İyi bir pazarlama stratejisi, işletmenin vizyonu ve misyonu doğrultusunda olmalıdır. Hedef kitlenizin ihtiyaçlarına ve beklentilerine uygun bir pazarlama stratejisi belirleyerek, müşterilerinize daha anlamlı bir deneyim sunabilir ve işletmenizin başarısını artırabilirsiniz.

Doğru zamanda, doğru yerde ve doğru kişilere ulaşarak, doğru bütçe ayırarak ve doğru reklam kampanyalarını seçerek, hedef kitlenizi etkili bir şekilde pazarlama stratejisi oluşturabilirsiniz. Unutmayın ki, iyi bir pazarlama stratejisiyle, işletmeniz daha büyük bir başarı elde edebilir ve rakiplerinizin önünde yer alabilirsiniz.

Geliştirdiğiniz, ürettiğiniz ya da satışını yaptığınız ürün gerçekten bir ihtiyacı çözüyorsa ama istediğiniz rakamlarda satışa ulaşamıyorsanız bir Airfryer hikayesi de siz yazmaya ne dersiniz?