Google Neyi Sever

Faik Sipahioğlu

Google Neyi Sever?

İçerik Oluştururken Sorulması Gereken 15 Soru Nedir?

SEO kavramından habersiz kuru temizleme işletmesi sahibi Ahmet amca, farklı anahtar kelimelerde google arama sonuçlarında ilk sırada yer alırken onlarca SEO aracı kullanan ajans çalışanı berk neden o kadar başarılı değil?

 

 Ahmet amcanın sırrı ne ?

 

Youtube’da, diğer sosyal mecralarda ya da blog sitelerinde başarılı olan içerik üreticilerinin izleyenlerine, okuyanlarına ‘’neden’’? diye sorulduğunda; samimi, doğal, içten, kurgu değil gibi benzer cevaplar alıyoruz. Google’ın daha iyi içerikler için bize tavsiyeleri aslında müşterilerimize daha iyi bir deneyim yaşatmamız içindir.

O halde içerik üreticileri olarak kullanıcıların, müşterilerimizin, okuyucularımızın sevecekleri içeriklere odaklanmalıyız.

Bu konunun daha derininde insan neyi sever sorusu var. Bunu da başka bir başlıkta ele alabiliriz. Mevzuyu dallandırmadan başlayalım.

Google’ın 2019 haziran ayındaki güncellemesinde içerik üreticilere önerisi şuydu: ‘’Elinizden gelen en iyi içeriği sunmaya odaklanmanızı öneririz. Algoritmalarımız içeriği ödüllendirir’’

İçeriğimizi oluştururken ya da geliştirirken kendimize sormamız gereken 15 soru nedir?

İçerik
  1. İçeriğim kopyadan uzak özgün bilgiler, araştırma raporları ve analizler içeriyor mu?
  2.  İçeriğim uçtan uca kullanıcın ihtiyaç duyacağı her şeyi barındıran kapsamlı bir içerik mi? 
  3. İçeriğim değer önerisi olan ilgi çekici bilgiler de içeriyor mu? 
  4. İçeriğimin başlığı/ sayfa başlığı içeriği özetler nitelikte mi? 
  5. İçeriğim arkadaşıma paylaşmak, önermek isteyeceğim bir sayfa haline geldi mi? 
  6. İçeriğimin kabul edilmiş basılı ya da dijital varlıklarda referans olarak gösterilmesini bekler miyim?
Sunum
  1. İçeriğimde yazım hataları var mı? İçeriğim özensiz
  2. Aceleyle hazırlanmış gibi görünüyor mu?
  3. İçeriğimin mobil cihazlardaki deneyimi nasıl? 
Kıyaslama
  1. İçeriğimi arama sonuçlarında yer alan diğer içeriklerle kıyasladığımda üstüne çıkabilmiş miyim ? farklı bir değer önerim var mı?
  2. İçeriğim kullanıcıların ilgi alanına göre hazırlanmış mı yoksa arama motorlarının sevgisini mi kazanmak için beyhude bir çaba içerisinde mi? 
Uzmanlık
  1. İçeriğin sunumu ve diğer unsuları verilen bilgilere güvenmemi sağlıyor mu?
  2. Kaynaklar net bir şekilde belirtildi mi ? İçeriğin kime ait olduğu ve içerik yazarı hakkında bilgilerin yer aldığı yönlendirme var mı?
  3. İçerik sahibi siteyi araştırırsanız güvenilir olduğu veya konusunda geniş çapta otorite olarak kabul gördüğü izlenimi edinir miydim?
  4. Yaşamımla ilgili konularda bu içeriğe güvenmekte tereddüt eder miydim?

İçerik oluştururken bu soruları sorabilir, Hatta içeriğin tüketicilerinden geri bildirimler alabilirsiniz.

Alışveriş Davranışlarını Ne Etkiler

Alışveriş Davranışlarını Ne Etkiler

Müşterilerinizin alışveriş yolculuğunda sadece yola değil, yol kenarındaki çiçeklere de dikkat edin. Ürünle ilk temas anında, üye olurken, sepete eklerken, alışverişi tamamlarken yaşadığı deneyime odaklanın. Müşteri davranışlarını etkileyen faktörler: Mobil uyumluluk, Rehberlik,Tıklama sayısı, Yükleme süresi, Ödeme yöntemleri, Kargo, İadeler.

Müşteri davranışlarını etkileyen faktörler: Mobil uyumluluk, Rehberlik,Tıklama sayısı, Yükleme süresi, Ödeme yöntemleri, Kargo, İadeler.
Mobil uyumluluk

Müşteriler uçtan uca kolay bir şekilde alışveriş sürecini tamamlamak ister. Sitenizdeki deneyimin mobil öncelikli olduğundan emin olmanız gerekir. 2022 yılı itibariyle 5,88 milyar mobil kullanıcı olduğunu unutmayın.

 
Rehberlik

Göz atmaktan sipariş vermeye, alışveriş deneyimi kesintisiz olmalıdır. Alışverişi tamamlama süreci müşteriler için kolay olmalıdır.

Bir başka deyişle, her bir alana girmeleri gereken bilgiler ve sonraki adımlar net olmalıdır.

Müşterilerin kargo ve iade bilgileri dahil soruları olabileceğini öngörün.

 

Tıklama Sayısı

Kullanıcı deneyimini maksimum seviyede tutup daha az tıklama ile müşterinizin ulaşmak istediği bilgiye,ürüne,hizmete erişebilmesini sağlayın.


Yükleme süresi

Müşteriniz hangi platformdan gelirse gelsin. Hangi sayfanızda gezinirse gezinsin. Hız ister. Özellikle alışveriş tamamlama sürecinde müşterinizi sayfa yüklenme hızından dolayı kaybetmek istemezsiniz.

Ödeme Yöntemleri

Daha geniş kapsamda tüketicilere erişmek için ApplePay gibi hem yerel hem modern birden fazla ödeme seçeneğini kabul edin

Kargo

Malumu ilandan ibaret olsa da Müşteriler, alışverişlerinde %92 oranında Hızlı ve Ücretsiz kargoları tercih etmektedir. Gerekli stratejinizi belirleyin.

İadeler

Müşterilerinizden bazıları satın aldıklarını iade etmek isteyecektir. Bu süreci olabildiğince basit ve kolay hale getirin. Sitenize, iade sürecini detaylı olarak açıklayan bir sayfa eklemeyi Unutmayın

İnternetten alışveriş yapmak, birçok insan için büyük bir kolaylık sağlıyor.

Ancak, alışveriş yaparken dikkate alınması gereken faktörler de bir o kadar fazla. Mobil uyumluluk, rehberlik, tıklama sayısı, yükleme süresi, ödeme yöntemleri, kargo ve iadeler gibi faktörler, internetten alışveriş yaparken müşterilerin en çok dikkat ettiği konulardan birkaçı. Alışveriş sitelerinin müşteri memnuniyetini artırmak için bu faktörlere özen göstermeleri ve sürekli olarak geliştirmeleri gerekiyor. Unutmayın, bir memnun müşteri daha fazla müşteri getirir!

Reklam Kreatiflerinde Dikkat Edilmesi Gereken 6 Şey

Reklam Kreatiflerinde Dikkat Edilmesi Gereken 6 Şey

Reklam verenler, hedef kitlelerine ulaşabilmek için reklam görsellerine özen göstermelidirler.

Çünkü dikkat çekici, ilgi çekici ve akılda kalıcı görseller, potansiyel müşterilerin dikkatini çekerek, ürün veya hizmetlerinin fark edilmesini sağlar.

 

Ayrıca, doğru bir şekilde tasarlanmış bir reklam görseli, reklamın amacını ve mesajını açık bir şekilde ileterek, marka imajının olumlu yönde etkilenmesine katkı sağlar. İyi bir reklam görseli, potansiyel müşterilerin markayı hatırlamasına, marka sadakati geliştirmesine ve sonuç olarak satışların artmasına yardımcı olabilir.

Mobil için Tasarlayın

Reklam kreatiflerinde öncelikle dikkat edilmesi gereken mobil için tasarlanmasıdır. Reklam performansını etkileyen en önemli etkenlerden biri de kreatiflerin reklam dinamiklerine uygun olarak kullanılmaktadır.

Sessiz Oynatıma göre Tasarlayın

Günlük telefon kullanımında kullanıcılar cihazlarını sessizde kullandığı durumlarda bile;

 

  • Reklamınızla temas ettiği anda mesajınızın anlaşılabilir olmalıdır.
  • Reklamınız sesten bağımsız kendisini ifade edebiliyor olmalıdır.
  • Ya da alt yazı ile desteklenmesi gerekmektedir.
Görsel Etki Oluşturun

Reklamın en önemli unsuru görseliniz.

Karmaşık anlaşılması zor tasarımlardan kaçının.

Ürünü görselin odak noktası olarak gösterin. Arkaplan ile renk kontrastı oluşturun.

Markayı öne Çıkarın

Yapılan her çalışma marka içindir. Reklam brief inden itibaren markanın reklamın neresinde konumlanacağı, mesajla beraber kullanımı hakkında çalışmalar yapın.

 

Net bir Mesaj Kullanın

Bir reklam birden fazla mesaj vermemelidir. Zihinde kalıcı ve anlaşılır olması için reklamın amacı, vereceği mesaj önceden belirlenmeli net olmalı ve reklamda kullanıcıya geçecek şekilde hazırlanmalıdır.

Eylem Odaklı Olun...

Markanıza uygun, Mobil öncelikli, Harika bir görsel hazırladınız. Vermek istediğiniz mesajı yerleştirdiniz. Şimdi emeklerinizin karşılığını alma vakti. Kullanıcıyı yönlendirin. Yapılmasını amaçladığınız dönüşüme odaklanın Kaydol , Satın al , Mesaj Gönder…..

Sonuç olarak, reklam verenlerin reklam görsellerine özen göstermeleri, markalarının başarısı için oldukça önemlidir. Dikkat çekici, ilgi çekici ve akılda kalıcı görseller, hedef kitleleriyle etkili bir iletişim kurmalarına yardımcı olur. Doğru bir şekilde tasarlanmış bir reklam görseli, markanın imajını olumlu yönde etkileyerek müşteri sadakati ve satışları artırabilir.

Bu nedenle, reklam verenlerin reklam görsellerine yatırım yapmaları ve profesyonel bir şekilde tasarlatmaları, uzun vadede başarılı bir marka olmak için gereklidir.

Satın Alma Yolunda 4 Adım

Satın Alma Yolunda 4 Adım

Satın Alma Yolunda 4 Adım

Son satın almanızı düşünün.  Neden diğerini değil de bunu tercih ettiniz?

 

İnsanlar Satın Alma Yolculuğunda Keşif Ve Değerlendirme Yaparken Alışveriş Davranışları Şekilleniyor Ve Neden Bir Ürünün Yerine Bir Başkasının Tercih Edildiğini Etkiliyor. 

 

Satın Alma Kararını Etkileyen 5 Şeyi İnceleyelim.

Hemenin Gücünü Hissedin

Bir Ürün için Beklenen Süre Arttıkça Teklifin Gücü Azalır. Kampanyalarınızda Hemenin Gücünü Kullanın.

Sınırlı Vakitle Müşterinin Alışverişe Giden Yolunu Hızlandırabilirsiniz.

Biraz Örneklere Bakalım..

Şimdi Satın Al Daha Az Öde 

Hemen Üye Ol %20 İndirim Kazan.

Bugüne Özel İndirim….

Size Özel İndirim Kodunu Ay Sonuna Kadar Kullanabilirsiniz…

Bedavanın Hiç Bitmeyecek Etkisi

Satın almanın belki de en eski ama etkili yollarından olan bedavanın etkisinin mümkünse ümüğünü sıkın.

Alakalı ya da alakasız şüphesiz en etkili satın alma motivasyonlarından biri de siparişin yanında verilen ücretsiz hediyeler.

Tükeniyor...

Ürünün tükeneceğini sınırlı stoğun olduğunu müşterileriniz iliklerine kadar hissetmeli.

geçen sezon çok talep gören bir tasarımı bu sene de kullanmayın. 

Sizden alınan ürünün zamanında alınmadığında elde edilemeyeceğini müşteriye aktarın. 

Sosyal İspat...

Bir ürün/hizmet almadan önce sorarız. özellikle de pahada yüksek bir ürün/hizmet ise. 

Belki de onlarca yorum okuduktan sonra ancak doğru ürün/hizmet olduğuna emin hissederiz.

Daha önce kullanıp memnun olan ya da önerilerine güvenilen İnsanları oyuna dahil edin. İkna sürecini beklemediğiniz kadar hızlandıracaktır.  Bildiğiniz gibi zaten influencer marketing temelinde de bu yer alıyor. Gücünü buradan alıyor.

Dönüşüme Yönetici Aranıyor

Dönüşüme Yönetici Aranıyor

Dönüşüme Yönetici Aranıyor..

 

Dönüşüm, hızlı oldu o yüzden ben de hızla bir veri paylaşarak başlamak istiyorum.

Standard & Poor’sa bakacak olursak son yüz yıldır büyük şirketler buraya girip çıkıyor. 500 tane şirketi bu endeks takip ediyor. Burada, Standard & Poor’sta, çok ilginç bir tarihsel gelişim var. Eskiden şirketler 60 yıl 100 yıl bu endekste varken son zamanlarda bu süre azaldı ve şuandaki averaj 20 yıl. Hatta 2030 yılında şirketlerin burada sadece 14 yıl var olacağı söyleniyor.

Peki neden?  

Bir şekilde bu şirketler ya yok oluyorlar ya satın alınıyorlar ya da o kadar küçülüyorlar ki ilk 500 e bile giremiyorlar böyle bir gerçek var ortada. Bu değişimin temelinde teknoloji şirketleri var. Bunu da Yine Standard & poor’s  da 1990 yılında teknoloji şirketlerinin toplam Pazar değerine bakarak görüyoruz bu değer %5 iken geçen yıl ise %26 sı teknoloji şirketleri tarafından alıp götürülmüş durumda. Şirketler teknolojiye dönmedikçe ömürlerinin kısaldığını ve aynı zamanda teknoloji şirketlerinin pazardaki payının nasıl büyüdüğünü görüyoruz.  Bu satın almalar ürünü ya da müşteriyi satın almıyor sadece.  O şirketin ürün yapma becerisini ve kültürünü de içeriye enjekte ediyor. Bu beceri ve kültür neden bu kadar önemli? İleride şirket içi ekipler nasıl ve hangi kriterler ile bir araya gelecek?

Takımlar uzmanlık ve kariyer değil Merak ve Becerileri üzerine bir araya getirilmelidir. Farklı merak ve becerilerin bir araya getirilmesi gerekiyor. İnsanların merak ve becerilerinin geliştirmesi kariyer kadar önemlidir. Bizler Entelektüel derinliğimizi ne kadar arttırırsak o kadar görgü, fikir ve vizyon sahibi olabiliriz. Gelecekteki dünyada, çok bilen hiçbir şey olmayabilir.

Ne demek istiyorum?

Makinaları anlamamız ne yapabileceklerini bilmemiz gerekiyor. Bizim için ne yapabilirler? nasıl kullanabiliriz? Bunlarla beraber insanları anlamamız gerekiyor. Bizler bugün rutin, sıradan bilgiye dayalı işlemleri kendi başımıza yaparken yavaş yavaş bunları bilgisayarlara, bilişime bırakıyoruz; fakat bizim ne istediğimizi yarın ne isteyeceğimizi ve ne hissedeceğimizi bilecek yetenekte makinalar geliştirilecek. Yapay zeka ve veri bunların sebebi olacak.

Peki, İnsanlar ne yapacak?

Gelecekte çalışanlar, yöneticiler; yaratıcılık, algılama, düşleyebilme, muhakeme yeteneği, analiz etme, içgüdü gibi yetenekleriyle konuşulacak. Yani insanın beyninin sağ tarafını makinalar üstlenirken bizler diğer yönlerimiz ile öne çıkacağız. Düşleyebilen, yenilikçi ve yatay ortamın içinde kendisi olduğu için değerli olan bir iş kültürü olacağına inanıyorum. İşte bunlar gelecekte bir yöneticinin mülakatta değerlendirileceği kıstaslardan bazıları. Gelin Bir ilan düşünelim,

Düşleyebilen, hayal kuran, içgüdülerine güvenen, analiz edebilen CEO aranıyor!

 

Ya Dönüşürüz Ya Dövüşürüz

Ya Dönüşürüz Ya Da Dövüşürüz

Ya Dönüşürüz Ya Dövüşürüz

Kriz, bir topluluğun yaşamında bir düşünme anıdır. Bir meydan okumaya cevap, çağrıların kendisi kadar önemlidir. Covid-19 kriz süreci yaşayan hafızadaki en derin krizdir. Bir nötron bombası gibi, 

Fiziksel alt yapıyı değil insanları yok eder. Görünmez, sersemletir ve bulaşma tehdidi insanları birbirinden ayırır. Daha az önemli olmayan, alışılagelmiş normallik modellerini, bir çağın sağduyusunu zayıflatır ve şimdiye kadar insanlar için kutsal olan sınırları ihlal eder.

Peki, bu salgın sürecinde devletler ne gibi önemler aldı. Başarılı olabildiler mi. Nasıl bir dönüşümle karşı karşıyayız ‘yeni normal’ denilen düzen, gerçekten yeni mi? ya da normal mi?

Öncelikle dikkatimi çeken bir araştırmaya değinmek istiyorum. Dünya ülkeleri bu krizle baş edebilmek için farklı stratejiler kurallar uygularken bazı ülkeler başarısıyla kendisinden bir hayli söz ettirdi. Almanya, Yeni Zelanda, Tayvan, Finlandiya, Norveç, İzlanda…. Dünyada hemen her ülke korona virüsü krizinin etkilerini hissetti fakat bu ülkelerdeki insanlar kendilerini diğer ülkedekilere göre daha güvende hissetti. Ortak noktaları neydi biliyor musunuz? 

 Kadınlar tarafından yönetiliyor olmaları! 

Onları bu süreçte başarılı yapan doğaları gereği kendilerinde barındırdıkları empati yeteneği, şeffaf olmak, şefkatli olmak, korkmak ve önlem almak. Fakat bu süreci yönetmek yetmez sonrasında izlenecek uygulamalar öncesi kadar ehemmiyetli olacaktır.

Pandemi sürecinde devletler zorunlu dönüşümlerle mücadele ederken Almanya gibi özellikle üretim süreçlerinin otomasyonunu ifade eden Endüstri 4,0’ın ilk ortaya çıktığı ülke. Buna yetişen ülkeler hızla dijitalleşmeye ayak uydurdu. Endüstri 4,0’ı ıskalayan Türkiye’deki işletmelerin, yeni tip krizin zorladığı dijital dönüşüme tam anlamıyla ayak uydurabildiği söylenemez. Bu durumda sanayi sektörünün bu dönüşüme alışması zaman alacaktır. Ancak Türkiye için hizmet sektörünün ortalamanın üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Biraz bakalım…

Dijital ekonominin en büyük ham maddesinin veri olduğundan hareketle, e-Devlet, e-fatura, e-imza, e-bilet, e-nabız gibi veri tabanlı dijital uygulamalar yaygın şekilde kullanılıyor.

Alışverişlerin online sistemde yaygınlaşması küçük esnaf olarak nitelendirilen bakkal gibi işletmelerin zamanla rekabete ayak uyduramayacağı ön görülüyor. Bu durumu ön gören zincirlerden Migros, sanal marketi için tam 1000 kişiyi işe alacağını duyurdu.

Alışverişin dışında ulaşım gıda ve tuvaletler gibi ortak kullanım alanları da değişimden nasibini almış durumda. Şu anda ve ilerleyen süreçte toplu taşımada araçların artırılıp kişi sayılarının azaltılması elzem hale gelmiştir. Her devletin bu ve benzeri değişimlere ayak uydurması gerekecektir. Bunlara örnek olarak yakın zamanda edinilen bir bilgiye göre Türkiye’deki kalabalık nüfuslu illerin ulaşımını sağlayan minibüslerin 8-10 kişilik taksilere çevrilmesi üzerine çalışmalar yapılıyor.

Restoranlarda temasın azaltılmasına yönelik teknolojik yenilikler QR kodlarıyla ulaşılan menüler gelirken benzin istasyonlarının lavabolarını kullanmak istediğinizde sıfır temas ile buralardan ayrılabilecek şekilde dönüşüme gidildiğini görüyoruz.

 Birkaç değişime daha göz atalım, Toplumsal düzeyde bazı uyarlamalar daha kalıcı değişimlere işaret edebileceğini gördük. Birincisi, 5G geniş bant döneminde evden çalışma daha yaygın hale gelecektir.  İkincisi, sağlık hizmetleri daha fazla dijital hale gelebilir ve çevrimiçi hasta danışmanlığı ve bakımına daha fazla güvenebileceğiz. Üçüncüsü, üniversitelerin ve kolejlerin kapatılmasıyla öğretim online olmaya zorlanmıştır. Belki de olması gerekenin gerçekleşmesine vesile olmuştur diyebiliriz.

Bizleri sakin, konforlu ve sağlıklı bir hayat bekliyor diyebiliriz. Teknoloji üzerine temellenecek olan bir yaşam biçimine kapı açmaktan, yurtdışı seyahatlerine kadar hayatımızın her alanını dijitalle şekillendireceğiz ve bu değişimi benimseyip başarılı şekilde uygulayan devletler ‘yeni normalle’ bulundukları toprakları idare ederken bazı ülkeler, devletler yönetimlerini komşu ülkelere bağlı olarak ve dışarıdan yönetilmeye mahkûm olacağını düşünüyorum. Hadi duyanlar duymayanlara fısıldasın

Ya Dönüşürüz ya da Dövüşürüz.